Ecz. Yusuf Kürkçüoğlu 1972 yılında Şanlıurfa’da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini burada tamamladı. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. 1990-1991 yılları arasında Türkiye Gazetesi Şanlıurfa muhabiri olarak 9 ay görev yaptı. İstanbul’da Türkiye Gazetesi Yurt Haberler Servisi’ndeki editörlük görevini sürdürdü. 1993 yılında İhlas Haber Ajansı’nda editörlük, 1994 yılında Türkiye Gazetesi Okuyucu Köşesi’nde yönetmen yardımcılığı, 1995-1996 yılında Türkiye Gazetesi Kültür Sanat Servisi’nde muhabirlik, Mayıs 1996’da İhlas Dergi Grubu’na geçti. Burada bir süre editörlük görevinde bulundu. 1997 yılında Haber Müdürlüğü ve Haberler Koordinatörlüğü’ne getirildi. 2000 yılında İhlas Dergi Grubu’nun Yazı İşleri Müdürlüğü görevini üstlendi. 1991-2001 yılları arasında Türkiye Gazetesi’nde birçok haberi yayınlandı. 2004 yılında Plus Medya’da sorumlu yazı işleri ve haber müdürü olarak göreve başladı.
AK Parti A. Adayı Ecz. Yusuf Kürkçüoğlu, Şanlıurfa’nın yıllardır özlemini çektiği vekil-vatandaş birlikteliğini sağlayarak Şanlıurfa’yı en kısa sürede Marka Şehir haline getireceğini söyledi.
AK Parti Şanlıurfa’dan A. Adaylığını açıkladığı günden buyana kendisine karşı gösterilen ilgiden ve teveccühten dolayı mutlu olduğunu söyleyen Türkiye Yeşilay Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Yusuf Kürkçüoğlu, “Şanlıurfalı hemşehrilerime şükranlarımı iletmek istiyorum. Hayal ettiğimin üzerinde bir destek görmek beni ziyadesiyle sevindirdi” dedi. “Menfaat için değil ideallerim için varım” diyen AK Parti A. Adayı Ecz. Yusuf Kürkçüoğlu sorularımızı cevaplandırdı.
Kürkçüoğlu ailesini Şanlıurfalılar çok iyi tanır. Ecz. Yusuf Kürkçüoğlu kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Kürkçüoğlu ailesi 500 yıla yakın bir zamandır bu topraklarda yaşıyor. İlk Belediye Başkanı, İlk milletvekili bu aileden çıkmıştır. Hep Urfa için çalışmışlardır. Ecz. Yusuf Kürkçüoğlu da bu ailenin fertlerinden sadece birisi. Üniversiteyi kazandıktan sonra Urfa’dan ayrılarak İstanbul’a yerleştim. Mezun olduktan sonra Eczanemi Şanlıurfa’da açtım. ‘Bir gün bile Urfa aklınızdan çıktı mı’ derseniz size bütün içtenliğimle ‘hayır’ derim. Çıkmadı derim. Memleketimi çok seviyorum. Özgeçmişim şöyle: 1972 yılında Şanlıurfa’da doğdum. İlk, orta ve lise tahsilimi burada tamamladım. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldum. 1990-1991 yılları arasında Türkiye Gazetesi Şanlıurfa muhabiri olarak 9 ay görev yaptım. İstanbul’a yerleştikten sonra üniversite ile birlikte Türkiye Gazetesi Yurt Haberler Servisi’ndeki editörlük görevini sürdürdüm. 1993 yılında İhlas Haber Ajansı’nda editörlük, 1994 yılında Türkiye Gazetesi Okuyucu Köşesi’nde yönetmen yardımcılığı, 1995-1996 yılında Türkiye Gazetesi Kültür Sanat Servisi’nde muhabirlik, Mayıs 1996’da İhlas Dergi Grubu’na geçtim. Burada bir süre editörlük görevinde bulundum. 1997 yılında Haber Müdürlüğü ve Haberler Koordinatörlüğü’ne getirildim. 2000 yılında İhlas Dergi Grubu’nun Yazı İşleri Müdürlüğü görevini üstlendim. 1991-2001 yılları arasında Türkiye Gazetesi’nde birçok haberim yayınlandı. 2004 yılında Plus Medya’da sorumlu yazı işleri ve haber müdürlüğüne getirildim. 1991-2009 yılları arasında Şanlıurfa’da yayınlanmakta olan Yenidoğuş, Atılım, Yeniden Doğuş, Hayat, Bizim, GAP Gündemi, Şanlıurfa Olay ve Sembol gazetelerinde çok sayıda köşe yazım yayınlandı. 2011 yılına kadar Sarı Basın kartı taşıdım. Köşe yazılarım halen; www.urfapress.net, www.sanliurfasembol.com, www.urfahayat.com, www.habergap.com, www.urfa1.com, www.medikalplus.com internet sitelerinde ve Şanlıurfa’da günlük olarak neşredilen Sembol, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne hitap eden günlük İlkhaber gazetesi ve İstanbul’da yayınlanan GAP haber gazetelerinde yayınlanmaktadır. 2006 yılında kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz GAP Haber gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği’ni de 2 yıl sürdürdüm. Halen bu gazetenin danışmanlığını ve www.habergap.com sitesinin yayın danışmanlığını yapıyorum. Eczanem Nisa Şanlıurfa’da hizmet vermektedir. Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset ve Liderlik Okulu’nu ise 2006 yılında tamamlayarak sertifika aldım. 2006 yılında ise Türkiye Yeşilay Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. Bu görevi de halen sürdürüyorum.
Yeşilay demişken buradaki göreviniz neler?
Ben 2006 yılında Yeşilay Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçildim. Üç dönemdir de Türkiye Yeşilay Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeliğini ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevini sürdürmekteyim. Sigara, alkol, uyuşturucu ve diğer bağımlılık yapan maddelere karşı mücadelemizi en üst düzeyde sürdürmek için inanç birliği yapmış yönetim kurulu üyelerimizle, yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Bu mücadelemizi daha da güçlendirmek, Yeşilay’ı tüm Türkiye’de olduğu gibi Güneydoğu’da da etkin hale getirmek için çalışıyoruz. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Yeşilay’a büyük önem veriyor. Yakın bir zamanda yönetim kurulu olarak Başbakanımızla bir görüşmemiz olacak. Her şey ülkenin gelişmesi ve gençlerin yarınları için.
Neden siyaset yapmaya karar verdiniz?
Hayatta idealleri için yaşayan, boğazından tek kuruş haram geçmeyen, öldükten sonra tabutumun altına girecek dostlarımın sayısını çoğaltmak, onların hayır dualarını almak için çalışan bir kişiyim. Şanlıurfa AK Parti’den aday adaylığımı açıkladım. Aldığım tepkiler çok olumlu. Şanlıurfa’da tanınan ve sevilen bir aile olan Kürkçüoğlu Ailesi’ne mensubum. İsmimiz hiçbir şaibeye karışmamış, ticaretle hiçbir ilgisi olmayan bir aileyiz. Ailemizden üç ayrı isim yıllarca Şanlıurfa Belediye Başkanlığı yapmıştır. Siyasete uzak değiliz. Siyasetle iç içe olmuş bir ailenin mensubuyum. Şanlıurfa’ya hizmet edecek, sorunlarına çözüm olacak, halkla iç içe olacak, AK Parti’yi Şanlıurfa’da ve Türkiye’de en iyi şekilde temsil edecek biri olduğuma inanıyorum. Amacım gönül birliği yaptığım partime ve çok sevdiğim memleketime hizmettir. Bu sebeple aday adaylığımı açıkladım.
Siyasette Şanlıurfa’nın eksikliği nedir?
Şanlıurfa’nın eksikliği vekil-vatandaş birlikteliğinin sağlanamaması. Şahsımın gayesi; eğitim, sağlık, kültür-turizm ve sanayi alanında Şanlıurfa’nın ileri noktalara gelmesi için çalışarak istihdamı artırıcı yatırımların yapılmasını sağlamak olacaktır. İçerisinden geçtiğimiz bu zorlu dönemde, benim gibi düşünen büyüklerimizle bir arada olup, ülkemizin, memleketimizin gelişimine katkı sunmak en büyük arzumdur. Bunu hemşerilerimle sık sık bir araya gelerek gerçekleştireceğimize inanıyorum. Bu yoldaki çalışmalarımız siyaset arenasının dışında da devam ediyor.
Urfa’ya bakınca neler görüyorsunuz?
Marka bir şehir görüyorum. Gençleriyle el birliği etmiş, yarınlara koşmak isteyen bir şehrin özlem duyan insanlarını görüyorum. Modern bir şehrin ayak seslerini duyuyorum. Ben memleketimle övünüyorum. Belediye tarafından son yıllarda yapılan çalışmalar gerçekten takdire değer. Ben umutluyum. Urfa’nın yakında, o hep konuştuğumuz Gaziantep’i geçeceğini tüm samimiyetimle söyleyebilirim. Bunu yerel yöneticilerimiz de hep söylüyorlar. Urfa kabuğunu kırdı artık. Urfa eski Urfa değil. Yöneticiler eski yönetici değil. Kafalar, gönüller daha hür, daha müstakil. Çalışma şartları daha olgunlaşmış.
Urfa’nın okumuş, aydın, bilgili birikimli insanları siyasetten niçin uzak duruyor?
Okumuş, aydın, bilgili birikimli kişiler tabi ki siyasetle uğraşıyor. Aslında bizim gayemiz siyaset yapan bu bilgili birikimli insanlarımızın sayısını daha da artırmak. Amacımız herkesin siyaset yapmasını sağlamak olmalı. Çünkü, kendisini birçok alanda yetiştirmiş hemşehrimiz, büyüğümüz siyaset yapmıyor, siyasetten uzak duruyor. Konuya bu çerçeveden bakarsak bu insanları nasıl siyasete kazandırmalıyızı düşünmeliyiz. Bir arkadaşımla siyaseti konuşuyorduk. Arkadaşım; ‘Ne siyaseti, hiç ilgilenmem. Akşamları ayaklarımı uzatırım, televizyonumu seyrederim, çocuklarımla birlikte. Deli miyim siyaset yapayım. Rahatlık mı batıyor” diyordu. Kendine göre haklı olabilirdi, ama bu memleketin de birçok sorunu vardı. Sen ilgilenmezsen ben ilgilenmezsem bu sorunların altından kim kalkacak değil mi? Birileri ilgilenecek. Sonra da o birileri neden siyaset yapıyor diye eleştireceksin? Bu da olmaz. Onun için herkes elinden geldiği kadar elini taşın altına koymalı. Urfa yarınları olan bir şehir. Bu şehri daha yaşanılır kılmak için bütün mücadeleler. “Bu savaşlar, bu at koşturmalar beyhude değil, biz gönülleri toplu bulundurmak için perişan oluyoruz.” sözü bunun en naif örneğidir. Başbakanımızın düsturu da budur.
Urfa’da en büyük sorunlardan biri olan işsizlikle mücadele için siyasetin ve sivil toplum kuruluşlarının üzerine düşen görevi yerine getirdiğine inanıyor musunuz?
İşsizlikle ilgili mücadeleyi yerel bazda düşünmemek gerek. Hükümetin çalışmaları arasındaki bir konu. Ve iyi de mesafe alındı. Urfa’daki işsizlik sorunu tarım ağırlıklı bir il olmamızdan kaynaklanıyor. Sanayimiz fazla olmadığındandır bütün sorunlar. Şanlıurfalı işadamlarımızın sanayiye ağırlık vermeleri gerekiyor. Yeni fabrikaların açılması lazım. Yatırımcının önünün açılması için ilgililerin elinden geleni yapması lazım. Mücadeleler bu minval üzerine olmalıdır.
Urfa’nın sorunları nasıl çözülür?
Sorun birlik ve beraberliğe az önem verilmesi. Birlik ve beraberlik tam anlamıyla sağlanırsa Urfa’yı kimse tutamaz. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Bu atasözümüzü süratle uygulamaya geçirmemiz kaçınılmaz artık.
Urfa’nın en avantajlı yönleri nelerdir?
Urfa’nın büyük bir turizm potansiyeli var. Bunu iyi kullanmamız lazım. Birçok medeniyetin yaşamış olduğu 13 bin yıllık bir şehir. İnanç turizmi açısından önemi büyük. Mekke, Medine, Kudüs’ten sonra dördüncü büyük inanç diyarı. Urfa, turizmde büyük işler yapabilir. Büyük avantajları var. Yöneticilerimiz ve turizm yatırımcıları bu fırsatı iyi değerlendirmeli. Bir diğer avantajımız GAP Projesi. Yatırımların tamamlanabilmesi için çalışılıyor. GAP’ın tamamlanması bölge halkına refah getirecektir. GAP’ın biran evvel tamamlanabilmesi için çalışacağım.
Urfa’da doğup büyümüş, okul veya iş için il dışına çıkacak olan gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Ben okul için il dışına çıkmalarını tabi ki tavsiye ederim ama iş için değil. Memleketinde iş bulmasını, işini kuracaksa da memleketinde kurmasını tavsiye ederim. İstihdam sağlayacaksa memleketindeki işsizlere iş imkânı sağlamalarını isterim. Okumaya gidecek gençlere ise; sadece okulu düşünmelerini, zamanında bitirerek bir meslek sahibi olmalarını tavsiye ederim. Hayat çok zor. Bu zamanda bir üniversite bitirememişsen veya bir mesleğin yoksa iş bulmak öyle kolay değil. İş bulsan da asgari ücrete talim oluyorsun. Onun için iyi bir üniversite eğitimi, ardından iyi bir iş şart. Kalifiye elaman olmakta cabası. Üniversite bittikten sonra da memleketlerine dönebiliyorlarsa ne mutlu onlara.
Urfa medyasını nasıl görüyorsunuz?
Medya’da çok yayının olması bir bakıma kaliteyi ve rekabeti beraberinde getirir. Elinizdeki medyayı halkın yanında bir güç aracı olarak kullanıyorsanız bir problem yok. ‘Nerede hareket orada bereket’ sözünü çok severim. Yayınların artması az da olsa bir istihdam ortamı oluşturuyor. Güçlü bir yerel basın var. Urfa adına olumsuz olan her şeyi önlemeye muktedirdir.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Şanlıurfa hepimizin. Gelecek kuşaklara borcumuz var. Başka Türkiye yok, başka Urfa yok. İz bırakan olmalıyız. Adımız geçtiği zaman iyi hatırlanıyor olmak lazım. Arkamızdan konuşulduğunda bıraktığımız hizmetlerin hatırlanması lazım. Onun için yaşanabilir bir Urfa için çalışmalıyız. Tüm çabamız bu yönde olmalı.